Var Olmanın İspatı: Sosyal Medya Bağımlılığı

VAR OLMANIN İSPATI: SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI

Dijital bir çağda yaşadığımızdan artık birçok kişinin elinde bir akıllı telefon ve aktif kullandıkları sosyal medya uygulamaları bulunmaktadır. We Are Social ve Hootsuite'in 'Digital 2020' raporuna göre, dünyada 3,8 milyar kişi aktif şekilde sosyal medya uygulamalarını kullanıyor. Türkiye'de ise 54 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Yani nüfusun yaklaşık yüzde 64'ünün sosyal medya kullandığını söyleyebiliriz. Pandemi süreci de internet ve sosyal medya kullanımının artmasında etkili olmuştur. Çünkü insanlar sosyal medya sayesinde zaman, yer ve mesafe fark etmeden birbirleri ile iletişim halinde olabilmişlerdir. Bunun yanı sıra sosyal medya platformları iş reklamları, kendini özgürce ifade etme, çeşitli haber kaynaklarına ulaşma, hızlı ünlü olma, ilham alma, yaratıcı düşünmeyi sağlama gibi imkanları da beraberinde getirmektedir.

Ayrıca 2018’deki bir veriye göre insanların %60’ı diğer insanların ne yaptığını görmek amacıyla sosyal medya kullanırken sosyal medya platformlarında eklenen insanların %80’ini gerçek hayat, %60’ını arkadaşlarımızın arkadaşları, %29’unu tanımadıklarımız, %11’ini ise işle ilgili kişiler oluşturmaktadır.

Genel olarak baktığımızda özellikle gençlerin sosyal medyaya daha düşkün olduğu gözlemlenmektedir. Gençler ergenlik döneminde “Ben kimim, nereye yönelmeliyim?” gibi sorularla kimlik karmaşasının içinde kendilerini aradıkları için bilinçli internet kullanıcı olmak ve sosyal medya uygulamalarını amacına uygun kullanabilmek önem taşımaktadır.

BİLİNÇLİ KULLANICI MIYIM, BAĞIMLI MIYIM?

  • Sürekli sosyal medya hesaplarımı düşünüyor muyum?
  • Sık sık sosyal medya ve telefonu kullanma hissine kapılıyor muyum?
  • Telefona ulaşamadığımda yoksunluk hissediyor muyum?
  • Sabah ilk iş telefona bakıyor muyum?
  • Telefonu yastığın kenarına bırakarak yatıyor muyum?
  • Uykum bölündüğünde sosyal medya hesaplarımı kontrol etme ihtiyacı duyuyor muyum?
  • Tuvalete sürekli telefonla mı giriyorum?
  • Telefon olmadan yemek sofrasına oturabiliyor muyum?
  • Bırakma çabam varken ekran sürem gittikçe artıyor mu?
  • Sorunlarımdan kaçmak için mi kullanıyorum?

Bunun gibi birçok soru bize farkındalık sağlamamız için yol gösterebilir. Ancak bilinmelidir ki bu davranışlar herkeste görülebilir. Burada önemli olan bunlara “neden” ihtiyaç duyduğumuzdur. İnsanlar bizi beğensin, güzel yorumlar yapsın diye fotoğraf paylaşıyorsak, daha çok takipçi ve beğeni kazanmak için sıradışı davranışlar sergiliyorsak, sosyal medyadaki kusursuz vücut algısı yüzünden kendimizi olduğumuzdan farklı göstererek mükemmel imaj çizme niyetindeysek, sosyal medya haricinde başka şeylerden haz alamıyorsak veya başkaları için paylaşım yapma gereği duyuyorsak sosyal medyayı iletişim aracı olarak kullanmaktan ziyade kendimizi ifade etmek için kullandığımız bir araç haline getirmiş olabiliriz.

Unutulmamalıdır ki günde iki saatten fazla sosyal medya kullanımı sosyal izolasyonu, sosyal izolasyon yalnızlığı, yalnızlık ise depresyonu doğurmaktadır.

 

ÖZEL BERK KARAOĞLU AİLE DANIŞMA MERKEZİ

 


Geri
Tüm hakları saklıdır. © 2016 - 2024
izmirklinikpsikolog.com
eskişehir web tasarım