Çocuk istismarına yönelik ebeveyn tepkisi nasıl olmalıdır?

 

Cinsel istismar, psiko- sosyal gelişimini tamamlamış bir erişkinin, psiko-sosyal gelişimini tamamlamamış bir çocuğu cinsel uyarım amaçlı kullanmasıdır.

Öncelikle cinsel istismar travmatik bir durumdur ve cinsel istismarın olumsuz etkileri belki çok uzun yıllar sonra bile çeşitli kişilik problemleri ve klinik psikopatolojiler ile ortaya çıkabilir. Cinsel istismar travmasının sonuçlarının ileri dönemlerde de çıkabileceğini ebeveynlerin özellikle bilmesi gerekir çünkü maalesef alınan bilgilere göre çoğu ebeveynin çocuğunun cinsel istismarı sonrasında olayın üstünü örtme ve olayı kapama davranışlarının olduğu görülebilmektedir. Ebeveynlerin bu tutumuna neden olan bazı düşünce kalıplarının ise olayın çevre tarafından duyulmaması, çocuğunun etiketlenmesini istememe, çocuğunun zaten bu durumu oyun sanıp anlamamış olma ihtimali gibi durumlar olduğu belirtilmektedir. Ancak özellikle çocuğun yaşı küçükse, okul döneminden önce yani 6 yaşından küçük daha soyut olarak olayları anlamlandıramayacak yaştaysa ebeveynlerinin olayın üstünü örtmesi ve şüpheliye dair herhangi bir girişimde bulunmamaları çocukta ebeveynlerine karşı bir güvensizlik ya da kendi öz benliğine yönelik suçluluk hisleri duymasına sebep olabilir.

Aslında ebeveynlerin, çocuğun istismara maruz kalmadan gereken önlemleri almaları, çocuğa yaşına uygun cinsel bilgilerin verilmesi ve vücuduna dokunulma ile ilgili bazı öğretilerin yapılması, tuvalet için yardım isteyebileceği durumlarda kimlerden ne şekilde, ne ölçüde yardım isteyebileceğinin somut örneklerle anlatılması, internette güvenli ve sınırlı kullanıma yönelik genel kontrollerin sağlanması gibi tedbirleri koruyucu psikolojik destek kapsamında almaları gerekmektedir.

Çocuğun özellikle cinsellikle ilgili sorduğu veya istismara yönelik söyleyebileceği herşeyi dikkate almak, şüphe ile bakma gerekmektedir çünkü çocuğun hayal dünyasında genellikle cinsel davranışlar ile ilgili hayaller yoktur. Mastürbasyon davranışları ise genellikle genital bölgelerine dokunmaktan zevk aldıkları içindir buda 3 yaşından itibaren normal bir durumdur ancak istismarın davranışsal etkilerini ayrı değerlendirmek gerekmektedir.

Altını ıslatma, davranım bozuklukları, göz teması kurmama, yoğun ve farklı duygu yoğunlukları hissedildiğinde bunu sıradan bir davranış olarak görmemeli istismarda dahil olmak üzere birçok ailesel probleminde çocukta bu tarz davranış problemlerine etki edebileceği düşünülerek çocukla iletişime geçilmeli ve çözüme ulaşılamıyorsa mutlaka bir psikolojik destek alınması gerekmektedir.

 

Peki istismara uğradığı öğrenildikten sonra travma yaşayan bir çocuğa karşı anne-baba ne yapabilir?

 

Öncelikle çocuğa inanmak ve sonuna kadar olayı anlatmasına teşvik etmek, müdahalede bulunmadan çocuğu dinlemek ve ebeveynlerinin buna inandığını görmesi bile çocuğu sağaltım (duygusal boşalım) noktasında rahatlatabilir. Çocukların cinsel istismar konusunda çok nadir yalan söyledikleri görülmektedir. Bu açıdan öncelik çocuğun anlattıklarına inanmak ve konuşmaktır. Çocuk o anda konuşmayabilir ancak konuşmaya uygun olduğu an gözlemlendikten sonra çocuğun tekrar bu durumu anlatması istenebilir.

Ebeveynlerin kendi kaygılarını çocuğa yansıtmaları doğru bir davranış olmayacaktır. Ne kadar kaygılanırlarsa kaygılansın ebeveynin yapması gereken çocuğa artık huzurlu, güvenli bir yerde olduğunu hissettirmektir ve o şefkat duygusunu çocuğa vermektir.

            Çocuğun hissettiği duygulara odaklanın ve eğer özellikle suçluluk duygusu hissediyorsa bunu çocuk ile konuşun “sen nasıl onunla birlikte şuraya gidersin” veya “ ona bunu yapmasına nasıl izin verdin” gibi cümleler kurmayın çünkü çocuk zaten o endişeyi taşımakta ve kendisini suçlamaktadır. Hatta çocuklar ister istemez cinsel bir haz bile duyabilirler ancak bununla ilgili de cinsel bilgi vermekten kaçınmayın. Ebeveynler bu konuda bilgi veremiyorlarsa ki vermelerini öneririz kesinlikle psikoloğu tarafından bu konuları da konuşabileceğini belirtin.

            Ebeveynler bu tarz olaylardan sonra çok öfkeli olabilirler ve şüpheliye yönelebilirler ancak burada esas nokta çocuğun psikolojisidir. Öfkemizi yetişkin ortamından paylaşıp çocuğun yanında daha yapıcı ve olumlu duyguların üzerinde durmak daha anlamlı olacaktır.

            Ebeveynlerde dahil bu sorunun üstesinden gelmek için mutlaka bir uzmandan ailecek bütüncül olarak profesyonel bir psikolojik destek almaları çocuğun duygularını kolayca dışa vurmasına, öz benliğini kazanmasına tekrar yardımcı olunmasına imkan sağlanmalıdır.

            Çocuklukta bir cinsel istismara uğrayıp yetişkinlikte ortaya çıkan psikolojik problemlerde özellikle geçmişe yönelik analitik yaklaşımlar daha etkili olabilmektedir.

 

 

                                                                                             Psk. M. Berk KARAOĞLU

                                                               İzmir Terapi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi Kurucusu

Görseller


Geri
Tüm hakları saklıdır. © 2016 - 2024
izmirklinikpsikolog.com
eskişehir web tasarım