Ego Savunma Mekanizmaları Nelerdir ve Ne Şekillerde Karşımıza Çıkabilir ?
Psikoloji biliminin babası olarak görülen Sigmund Freud tarafından geliştirilen “ İd , Ego, Süper Ego ” kavramları “Yapısal kişilik Modeli” olarak bilinmektedir.
Kısaca tanımlamak gerekirse;
- İD: İlkel bir haz kaynağıdır, kontrolsüzdür, sabırsızdır, mantık dışıdır ve tamamen iç güdülerle hareket edebilir.
- EGO: Gerçeklik kavramı ile özdeşleşebilmektedir. Mantıklı neden sonuçlar kurabilir, id ve süper ego arasında denge sağlayıcı olarak söylenebilir.
- SÜPER EGO: İd’in özelliği olan ilkel hazzın tam aksidir. Toplumsal değerler, ahlak ve vicdan ile betimlenebilir.
Süper ego ve İd sürekli bir çatışma halindedir.
İd ilkel haz ve içgüdüler ile hareket etmek istedikçe süper ego onu durdurmak ister.
Ego ise bu çatışma arasında rasyonel bir denge kurucu olarak yer alır.
Ancak, Ego bu çatışmada denge kurmakta zorlandığı durumlarda insanlarda bazı savunma mekanizmaları ortaya çıkar.
- Bu savunma mekanizmaları insanın öfke , üzüntü , suçluluk korku gibi duygular ile baş etmemesine yardımcı olmaktadır.
- Savunma mekanizmaları bilinç dışı olarak meydana gelirler.
- İnsanlar bilinçli olarak bu mekanizmaları yaratamazlar.
- Savunma mekanizmaları psikolojik sorunları olan insanlar da meydana gelen bir durum değildir.
- Sağlık, normal insanlar tarafından günlük hayat içerisinde birçok savunma mekanizması görülebilmektedir.
- Savunma mekanizmaları kişinin düşünce tutum ve davranışlarına yansıyabilmektedir.
Sıkça Kullanılan Ego Savuma Mekanizmaları
-
Bastırma (Repression):
Bireyin yaşadığı olumsuz durumları ve duygularını yaşanmamış, hissedilmemiş gibi yok saymasıdır. Kabul etmek istemediği, unutmayı tercih ettiği durumları bilinçdışına aktarmasıdır.
Örneğin : Yapmamız gereken bir işi eğer gerçekten yapmak istemiyorsak mecburiyetten yapıyorsak ne kadar not alırsak alalım, kendimize ne kadar hatırlatırsak hatırlatalım o işi unutabiliriz.
-
Yadsıma (inkar) (Denial):
kişi gerçekleri kabul etmek istemediğinde bu mekanizma oluşturulabilir. Gerçeklik çarpıtılarak kabul edilir.
Örneğin : Kocasından boşanmış bir kadının “şimdi gitti fakat biraz zaman geçsin özlesin geri dönecek mutlaka” düşüncesi yada Genetik bir hastalık riski olan birinin “ben gayet sağlıklıyım” diyerek doktordan kaçınması durumu.
-
Yansıtma (Projection):
Bu savunma mekanizması kişinin başına gelen durumları başkasının üzerine atfetmesi olarak açıklanabilmektedir. Birey yaşadığı duygu, düşünce ve tutumları kendisine değil bir başkasına ait olarak görür.
Örneğin : Yalnızlık duygusu yaşayan bir kişinin yaşadığı sosyal ilişkilerdeki sorunları diğer insanlara bağlanması. “ yalnızım çünkü bütün insanlar çok çıkarcı, bencil, samimiyetsiz” diye düşünmesi.
-
Yer –Yön Değiştirme (Displacement):
Bireyin, kendisinde meydana gelen duygu düşünceleri ve sebep olduğu tepkileri ilişkisi olmayan farklı bir duruma yöneltmesi durumudur.
Örneğin : İş yerinde ki patronun ailevi problemlerini işyerine ve çalışanlara yansıtması. Kocasına kızan bir kadının öfkesinin çocuğundan çıkarması.
-
Mantığa Bürüme (Rationalization):
Kişinin yaşadığı suçluluk, başarısızlık gibi olumsuz duygulara farklı bahaneler bulmasıdır. Diğer bir değişle kişinin olumsuz durumlar karşısında kendini rahatlatacak nedenler bulmasıdır.
Örneğin : Bir çocuğun sınav esnasında kopya çeken bir arkadaşını öğretmenine şikayet ettikten sonra “öğretmen verdiği cevaplardan zaten onun kopya çektiğini anlayacaktı” diye düşünmesi.
-
Ödünleme ( Telafi-Dengeleme) (Compensation)
Kendini herhangi bir alanda yetersiz hisseden bireyin farklı bir alana yönelerek bütün enerjisini, potansiyelini o yönde kullanması durumudur.
Örneğin : Çocuğu olmayan ailelerin kimsesiz çocuklara yardım etmesi. Veya Fiziksel görüntüsünü beğenmeyen bir kadının kendini sürekli kişisel olarak geliştirmeye çalışması, yeni ve farklı hobiler beceriler edinmek istemesi.
-
Gerileme (Regresyon) :
Genelde durumlar istendik bir şekilde olmadığında yaşadıkları olumsuz duygular ile baş edebilmek için kendilerini güvende hissettikleri önceki dönemlere geri dönülmesidir.
Gerileme çocuklarda çok sık görülebilmektedir.
Örneğin: Yeni kardeşi olan bir çocuğun ailesinin ilgisini çekebilmek için ve yaşadığı duygu ve değişimler ile baş edebilmek için tuvalet eğitimini tamamlamasına rağmen tekrardan küçük kardeşi gibi altına ıslatmaya, parmak emmeye başlaması.
Yetişkinlerin sürekli ağlayarak çocuk gibi sorunlarını konuşmadan çözmeye çalışması da Gerileme Mekanizmasına bir örnektir.
-
Somatizasyon (Bedenselleştirme):
Kişi düşüncelerini ve duygularını unutmak adına dikkatini bedenine verir. Bilincini onunla meşgul eder. Kişinin fizyolojik olarak hiçbir sorunu yoktur tamamen sağlıklıdır fakat ağrı sızı hissettiğini söyler.
Örneğin : Panik Atak bu durumun en güzel örneğidir. Kişi yaşadığı stresli durumdan kaçınmak için bilinçaltında dikkatini tamamıyla bedenine verir kalp krizi geçirdiğini sanır ve bayılabilir.
-
Özdeşleşme ( Identification ) :
Bireyin kendinde beğenmediği yada tasvip etmediği özellikleri, duygu düşünceleri olduğunda daha başarılı olarak gördüğü birini model alması kendini ve ona yakın hissetmesi durumudur. Model aldığı kişiyi taklit etme eğilimindedir. Eğer bu özdeşleşme, taklit aşırıya kaçar ise birey kendi düşünce davranış ve tutumlarından uzaklaşabilir.
Örneğin : Bir öğrencinin okuldaki bir öğretmenini rol model alması onun gibi davranmaya çalışması, onun okuduğu türde kitaplar alması, sürekli onun hayatı ile ilgili ayrıntılarla ilgilenip kendi hayatı o yönde çizmeye çalışması.
-
Özgecilik (Altruism) :
Süper egonun yani ahlak ve vicdanın yoğun olması durumlarında görülmektedir. Kişi sürekli bir başkasına yardım etme, bir başkası için kendini feda etme eğilimindedir.
Örneğin : Olumsuz şartlar yüzünden akademik hayatını yarıda bırakmış bir kişinin çocuğunun akademik olarak başarılı olması için maddi durumu olmasa dahi sürekli özel dersler aldırması tüm mal varlığını satması.
M.Berk KARAOĞLU
Psikolog-Aile Danışmanı-Cinsel Terapist
İZMİR TERAPİ VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ