Kadına uygulanan şiddet denildiğinde aklımıza gelen ilk olarak fiziksel şiddet olmaktadır. Günümüzde çok sık karşılaştığımız fiziksel şiddet kadının bedenine müdahale olmakla beraber fiziki yapısını zedeleyici bir etkiye sahiptir ve yaralanmalar, kırılmalar, burkulmalar, zedelenmeler fiziksel şiddet sonucu görülen durumlardandır. Cezalandırma veya korkutma amaçlı uygulanan bu şiddet türü kaba kuvvetle beraber sarsıcı ve psikolojik rahatsızlıklara da sebebiyet verebilen sonuçlar doğurabilmektedir.
Günümüzde sık olarak karşılaşılan fiziksel şiddet unsurlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Kadına şiddet fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik olarak 4 gruba ayrılmaktadır ve aralarında en etkilisi ve zarar vereni büyük ölçüde psikolojik şiddet olmaktadır. Psikolojik şiddette, kadına psikolojik açıdan baskı gösterilerek oluşan tutum ve davranışlar; ileriki süreçte kalıcı olarak psikolojik rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Bu noktada erkenden fark edilmesi veya önlem alınması oldukça önem taşımaktadır.
Günümüzde ortalama olarak her 3 kadından 1 veya 2’si psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Ve psikolojik şiddet gören bu kadınların daha sonrasında kaygı ve depresyon problemlerinin arttığı bilinmektedir.
Kadına yönelik psikolojik şiddetten sonra kadında bazı psikolojik rahatsızlıklar görülebilmektedir. Bunlar kalıcı olabildiği gibi; alınan psikolojik destekle beraber, erken teşhis ya da önlemler bu rahatsızlıkların etkisini hafifletebilir, azaltabilir.
Danışmanlık merkezimizde ele aldığımız, kadına yönelik psikolojik şiddetten sonra oluşabilecek problemler;
Bu problemler, kadının yaşamını ve işlevselliğini büyük ölçüde etkileyebilmektedir. Günümüzde de görülme sıklığı fazla olan bu problemler, kadının seçim ve kararları üzerinde de etkisini göstermektedir. Kadın, tüm bu sonuçlara ve kendisine verilen zararlara rağmen hala daha erkeğin yanında kalmayı tercih edebilmektedir. Kişisel, ekonomik, toplumsal, ailesel dinamikler veya çocuklarla ilgili olan bu sebeplerin içeriğinde ise utanma, acımak, suçlu hissetme, umut etmek, şiddet görme, ailesel ve dinsel kültürel baskılar, toplumsal baskı, çevrenin desteksizliği, taciz edilme, veraset, çocuklar ve bakımı, çocukların babasız kalma ihtimali vs. gibi maddeler bulunmaktadır.
Toplumsal veya ailesel dinamikler şiddet gören kadının ayrılma veya hukuki bir sürece başvurma kararı alamamasında etkilidir. Fakat bunlara rağmen; bireyin benlik saygısının zedelenme ve oluşabilecek ruhsal problemleri tetikleme ihtimali göz ardı edilmemeli, hem hukuki hem psikolojik destek sağlanmalıdır.
İzmir Terapi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Psikolog Aile Danışmanı
Berk KARAOĞLU